KESME SIVILARININ NEDEN OLDUĞU CİLT HASTALIKLARI

Mesleki cilt hastalıkları bundan yaklaşık 400 yıl önce farkedildi ve bu zamandan beri, bu konu üzerinde birçok çalışma yapıldı.

5/5/202311 min read


Mesleki cilt hastalıkları bundan yaklaşık 400 yıl önce farkedildi ve bu zamandan beri, bu konu üzerinde birçok çalışma yapıldı.
2. Dünya Savaşı sırasında, su bazlı kesme yağları kullanılmaya başlandı ve bu yıllarda bu yağlarla çalışanlar arasında rastlanan cilt hastalıkları çok fazla değildi. O yıllarda rastlanan endüstriyel cilt hastalıklarının sadece %3.1'ini kapsıyordu. Fakat gün geçtikçe kesme yağlarının neden olduğu cilt hastalıkları sayısında bir artış görüldü 1950'li yıllarda endüstriyel cilt hastalıklarının %27'si kesme yağlarının neden olduğu cilt hastalıklarını kapsıyordu. O yıllarda Amerika'da bu lubrikantlarla temasta olan her 1000 işçiden 3 kişide cilt tahrişine rastlanıyordu.
Son yıllarda, endüstrilerde çalışanların cilt rahatsızlığı problemleri daha büyük ilgi görmüştür. Yaygın olarak görülen, işçileri güçten düşüren bu mesleki cilt hastalığı, Amerika'da en çok rastlanan mesleki sağlık problemidir. Günümüzde Amerika'da endüstriyel cilt hastalığı, bütün mesleki hastalıkların % 40'ını teşkil eder. Bir sigorta şirketinin kayıtlarına göre, yılda 800000-1 milyon vakaya rastlanmış ve her vaka yaklaşık 100-150 dolar doktor masrafı ve ayrıca iş gücü kaybına sebep olmuştur.

CİLT HASTALIKLARININ TİPLERİ:
Tıbbi metinlerde tanımlanan birçok cilt hastalığı türü vardır. Fakat kesme yağlarının neden olduğu başlıca 2 tür cilt hastalığı vardır.
1. Kesme yağlarının neden olduğu cilt hastalıklarının %80'i cilde direkt zarar veren kimyasallardan dolayı oluşur. Bu çoğunlukla temas hastalığı olarak bilinir ve genelde tahriş edici maddenin konsantrasyonunun yüksek olduğu veya temas süresinin cilde zarar verecek kadar uzun olması durumunda görülür. Yavaş yavaş ortaya çıkar ve kişi ilk başlangıçta hastalığın farkına varmaz. İlk göstergeler ciltte kırmızılık, kabarma, su toplamadır. Ayrıca tahriş olan bölgede acı ve kaşıntı olur. Daha sonra deride pullaşma, çatlak, kabuklanma ve incelme görülür. Daha ciddi durumlar, bu aşamadan sonra yağ ile çalışmaya devam edilirse görülür. Parmakların arasında ve arkalarında patlamalar görülür. Sağ elini kullanan insanlarda sağ el, sol ele göre daha çok zarar görür.
2. Alerjik cilt hastalığı durumudur. Bu tür, bütün cilt hastalıklarının yaklaşık %20'sini oluşturur.Uzun süre kesme yağlar ile temas halinde olan bireylerde görülür. Uzun süreli temastan sonra, vücudun bağışıklık mekanizması cilt ile temasta olan kimyasallarla reaksiyona girerek antikorlar üretir.Bu bir kere olduktan sonra, kişi kesme sıvısına karşı alerjik bir cevap verir.
Bu iki ayrı tip cilt hastalığını birbirinden ayırmak güçtür. Çünkü belirtiler her ikisinde de aynıdır.
KESME YAĞLARININ YAPISI VE İNSAN DEĞİŞKENLERİ
Makina başında çalışan kişiler, gün boyunca su ile temas halindedir. Suyun cilt ile uzun süreli teması, geçici cilt rahatsızlıklarına neden olur. Daha önemlisi, su ile tahriş olmuş cildin, sağlıklı bir cilde göre kimyasallardan tahriş olma ihtimali daha fazladır.
Kesme yağları normalde alkali yapıdadır ve cilt, alkali ürünlere asidik ürünlerden daha hassastır. Bunlar yapılarında sabun içerdiklerinden cildin yağını alırlar ve tahrişe uygun bir ortam hazırlarlar. Kesme yağlarının içerdiği diğer maddeler, amin gibi, cildi tahriş edici maddelerdir. İstenmeyen cilt reaksiyonlarına yol açan iki faktör vardır:
- Ürünün konsantrasyonu
- Temas süresi
Cildin kimyasallara karşı tepkisini etkileyen diğer faktörler şunlardır:
Irk, cins, genetik faktörler, yaş, sağlık durumu, beslenme, cildin tipi, önceki cilt rahatsızlıkları.
Irk, cinsiyet ve yaş faktörleri, cildin kuruluğu, pigmentasyon derecesi, terleme, temizlik gibi dış faktörlerle birleşir. Buradan da anlaşılacağı üzere, kimyasalların cilde etkisi kişiden kişiye büyük değişiklikler gösterir.
Kesme Yağının Seçimi:
Bir işletmede, kesme yağı kullanılmaya başlandığında, bunu cildi tahriş etme özelliği de düşünülmelidir. Kullanıcı ürünün kompozisyonu hakkında bilgi istediği gibi cildi tahriş edip etmeme özelliği de istemelidir.
Her işletme kullanacağı kesme yağları için belli standartlar oluşturmalıdır. Genel olarak ürünün pH'ı ne
kadar yüksekse, cilt rahatsızlıklarının görülme şansı da o kadar yüksektir. pH'ı 8.5 'tan yüksek olmayan bir ürün kullanan işletmede, cilt hastalıkları daha az görülür. Bir otomotiv fabrikasında petrol bazlı ürünler yerine sentetik bazlı ürünler kullanılarak cilt hastalıkları azaltılmıştır.
İşletme Şartları:
İşletme büyüklüğünün, operasyon türünün, temizliğin ve diğer faktörlerin cilt rahatsızlıklarına etkisi konusunda çok az çalışma yapılmıştır. Bu tür hastalıklar personel sayısı 50 kişiden az olan işletmelerde daha çok görülmüştür ve fazla mesai olması bu sayıyı arttırmıştır. Kirli yağ haznesi, kirli iş elbisesi ve solvent kullanımı, işletmelerde cilt hastalıklarını arttıran etmenlerdir.
İşletmelerin Havalandırılması:
Bazı zararlı kimyasalların teneffüsüne karşı, insan vücudu antikorlar üretebilir. Daha sonra, Bu dumanları teneffüs eden bir kişi, bu kimyasala karşı alerjik bir tepki gösterebilir. Havadaki toz ve kimyasalların yok edilmesi, alerjik hastalıkların azalmasında büyük bir etmendir. Bunun için işletmelerde iyi bir havalandırma sistemi olması gerekir.
İşin Tipi:
Yapılan işin tipi kadar, bu işlerde kullanılan kesme sıvılarının da rahatsızlıklara etkisi büyüktür. Örneğin, broşlama operasyonunda daha fazla yağlama gerekir ve burada kullanılan yağlar klor ve yüksek basınç katkıları içerdiklerinden daha fazla tahriş edicidir. Taşlama ve torna tezgahlarında da cilt hastalıklarına rastlama oranı yüksektir.
Bazı taşlama sıvılarında yüksek korozyon önleme özelliğine sahip nitrit ve amin türünde malzemeler kullanılır. Bu iki malzeme reaksiyona girerek pas önleme özelliği yüksek olan bir bileşik meydana getirir. Ortaya çıkan bu nitroso bileşiklerin kanserojen etkiye sahip olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Ayrıca bu ürün, ciltte çok fazla miktarda tahrişe yol açar. Bunun için bu tür malzemelerin kullanılması Avrupa'da yasaklanmıştır ve Üçlü Sorumluluğa sahip firmalar bu tür malzemeleri kullanmamaya özen gösterirler.

KESME SIVILARINDA KULLANILAN BAZI KORUYUCULARIN CİLDE OLAN ETKİLERİ
Koruyucuların neden olduğu rahatsızlıklar iki şekilde kendilerini gösterirler.
1. Gerekli miktardan fazla kullanıldığında kimyasalın kendisi tahriş edici olabilir. Birçok kullanıcı, koruyucuların kullanım miktarlarında dikkatli davranırken, çoğu kullanıcı sistemdeki koruyucu miktarını göz önünde bulundurmadan haftada birkaç kez veya günlük olarak ilave yapmaktadır. Fakat bu ilaveler cilt rahatsızlıklarına neden olmayacak sınırlar göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.
2. Koruyucular, kesme sıvılarının pH'ını değiştirerek cilt rahatsızlıklarına neden olabilirler. Bazı koruyucular, pH'ın 1.5 birim yukarı çıkmasına neden olabilir.
Yaygın olarak kullanılan koruyucular kesme sıvılarının neden olduğu cilt hastalıklarının başlıca nedeni olarak gösterilse de, bunu kanıtlayan çok az çalışma vardır. Yapılan çalışmalar da çok az insan üzerinde yapılmıştır. Aşağıda kesme yağlarında koruyucu olarak kullanılan bazı aktif maddelerin cilde olan etkileri incelenmiştir.
Fenoller:
15- 20 yıl önce, fenolik kimyasallar kesme sıvılarında koruyucu olarak kullanılsa da, günümüzde yaygın olarak kullanılmamaktadır. Bunun birkaç sebebi vardır. Fenolik bakterisitler anyonik ve nonyonik yüzey aktifler tarafından deaktive olabilirler. Bu nedenle bu kimyasallar günümüz modern kesme yağlarında etkili değildirler. Fenoliklerin cildi tahriş etmesi mümkündür, fakat yaygın değildir. Sodyum o-fenilfenat içeren petrol bazlı bir kesme yağı ile 200 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada sadece 2 kişide rahatsızlık görülmüştür. 2-amino-4-chlorophenol, p-amino-phenol ve pnitrophenol'ün cildi tahriş edici özelliği daha fazladır. Ayrıca o-phenylphenol, chloro-2-phenylphenol ve p-tertbutylphenol'ün de cildi tahriş etme özelliği vardır.
Fenolik kimyasalların alerjik etkisi oldukça azdır, fakat alejik olan insanlarda ciddi problemlere yol açabilir.
p-chloro-m-cresol I(PCMC):
Bu aktif madde de metal işleme endüstrisinde kullanılan bir koruyucudur. Bu maddenin önemli bir özelliği, kesme yağlarında varlığını tesbit etmek için yapılan fenol testlerine pozitif sonuç vermemektedir. PCMC, cilt rahatsızlıklarına neden olabilir.
p-chloro-m-xylenol (PCMX):
PCMX kesme yağlarında kullanılan koruyucu bir aktif maddedir. İnsanlar üzerinde cilt hastalıklarına neden olduğu bilinmektedir. %2 oranında kullanıldığında, temas halinde olan insanlarda hem temas hem de alerjik cilt hastalıklarına rastlanmıştır.
Glutaraldehyde: Glutaraldehit, birçok yerde antimikrobiyal madde olarak kullanılmaktadır. Alkali solüsyonlarda bakterilere, fungilere, virüslere ve sporlara karşı etkili bir maddedir. Alkali solüsyonlar düşünüldüğünde, pek az kimyasalın bu kadar çok mikroorganizma üzerine etkisi vardır.
Bu kimyasal, kesme yağlarında 1000 ppm veya daha az miktarlarda kullanılır ve çok az kişide rahatsızlığa neden olmuştur. Yüksek konsantrasyonlarda kullanılması cilt rahatsızlığına neden olurken % 0.1-0.2 oranında kullanıldığında, cilt hastalıklarına neden olmaz.
1,2 benzisothiazolin-3-one :
Bu koruyucunun neden olduğu birkaç cilt tahrişi olayı gözlenmiştir. Fakat, bu olayların büyük bir bölümü, konsantre kimyasal kullanımdan veya üreticilerin önerdiği konsantrasyondan daha çok kullanılması sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklardır.
N-Methylol-chloracetamide:
Bu aktif maddenin cildi çok fazla tahriş ettiği ispatlanmış bir gerçektir. Ayrıca chloracetamide maddesinin alerjik etkisi olduğu da bilinir.
Formaldehit salan koruyucular:
Formaldehit, insanlarda cilt hastalığına neden olan ilk 20 kimyasal madde arasındadır ve cilt tahrişine neden olduğuna şüphe yoktur. Formaldehitin neden olduğu rahatsızlıklara kış aylarında daha çok rastlanır. Ayrıca kadınlar formaldehite karşı daha hassastırlar.
Formaldehit ile temasta olan insan sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bazı kağıt ürünlerinde, tekstil ürünlerinde, sabunlarda, kozmetiklerde, plastik ürünlerinde ve diğer birçok ürünlerde formaldehit, koruyucu olarak kullanılmaktadır. Bu geniş kullanımı sayesinde formaldehitin neden olduğu cilt tahrişlerine maruz kalan insanların sayısı da artmaktadır. Fakat yeni bir kanuna göre, formaldehitin kullanımına sınır getirilmiştir ve son yıllarda bu sayı azalmıştır.
Bu grup, kesme yağlarında en yaygın olarak kullanılan koruyucudur.
Tris Nitro (Trisı(hydroxmethyl)nitionietlıane):
Bu koruyucu maddeyi içeren kesme yağlarını insanlarda cilt tahrişleri olabilir.
13.5 tris(2-hdroxyethyl)-triazine :
Kesme yağlarında kullanılan en eski formaldehit releasing koruyuculardan biridir. Bu nedenle, bu maddenin neden olduğu birçok cilt tahrişi olayına rastlanmıştır.Avrupa'da 1500 ppm konsantrasyonunda yaygın olarak kullanılan bir metal işleme sıvısı koruyucudur. Bu konsantrasyonda kullanımı bile cilt rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmaya göre, insanlarda %0-8 oranlarında tahriş görülmüştür.
n-methylol-chloroacetamide+o-formal of benzyl alcohol :
Bu da bir formaldehit releasing koruyucudur ve Avrupa'da yaygın olarak kullanımı vardır. Cildi tahriş edici özelliği fazladır.
2- Bromo- 2- nitropropane-1.3-diol :
Avrupa'da yaygın olarak kullanılan bir antimikrobiyal maddedir. % 0.5-1 oranlarında kullanıldığında cilt tahrişine neden olabilir.

CİLT HASTALIKLARINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER:
Cilt hastalıklarına karşı önlem almanın en önemli yolu problemin kaynağını bilmek ve rahatsızlığa neden olan kimyasalın kullanımını durdurmaktır.Ne yazık ki, tahrişe neden olan kaynak, kanıtlanmış gerçeklerden çok tahminlerle belirlenir.
Meydana gelen cilt tahrişlerinin nedeni olarak çoğu kez kesme yağları gösterilir. Fakat bunun yanında metallere karşı olan alerjik durumlar, işletmenin şartları gibi diğer faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.
Cilt hastalıklarının nedeninin doğru olarak saptanması için testler yapılmalıdır. Yapılan bir testte kullanılmış yağın tahriş etme yönünde pozitif sonuç vermesi, bunun yanında kullanılmamış yağın negatif sonuç vermesi, yağın zamanla mikrobiyolojik bir reaksiyon sonucunda oluşan bir kimyasaldan, ürünün oksidasyonu sonucu oluşan bir kimyasaldan veya metal iyonları, solvent, diğer yağlar ve diğer maddeler tarafından kirlenmiş olabileceğini gösterir. Kesme yağlarında kullanılan bazı maddelerin pozitif sonuç vermesi, kesme yağının tek başına tahrişin sorumlusu olduğunu göstermez. Kesme yağlarında kullanılan birçok madde aynı zamanda kozmetikler, sabunlar, kağıt, gıda, tekstil ve diğer ürünlerde de kullanılmaktadır. Kesme yağıyla birlikte bu ürünlerde de olan toplam temas cilt tahrişlerine neden olabilir. Örneğin kesme yağıyla çalışan kişilerin daha sıkça el yıkamaya ihtiyaç duyması ve böylece aynı zamanda sabunun içindeki tahriş edici maddeyle sıkça temas halinde olması tahriş yaratır.
Bazı durumlarda kimyasalların tek başına yapılan bir testleri pozitif sonuç vermezken, bunların karışımıyla yapılan testlerde pozitif sonuç alınmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere bazı cilt hastalıkları iki veya daha fazla kimyasaldan dolayı olabilir. Bu gibi durumlarda rahatsızlanmış kişiyi sadece kesme yağından uzak tutmak problemin çözülmesine yetmez.

CİLT HASTALIKLARINDA YAPILMASI GEREKEN UYGUN İŞLEMLER:
Cilt hastalığına maruz kalmış insanlara uygun işlemlerin yapılması çok önemli bir konudur. Eğer mümkünse, kesme yağlarından temas kesilmeli ve tahriş olan bölgeler yumuşak bir sabun ve bol su ile yıkanmalıdır. Tıbbi müdahale gerekiyorsa acilen doktora gösterilmelidir. Günümüzün kesme yağları kompleks formülasyonlardır. Çeşitli çözücüler, antioksidanlar, emülgatörler, koruyucular, stabilizatörler ve yüzey aktif maddeler içerirler. Eğer cilt bütün gün bu maddelerle temas halindeyse, bunların çoğu cilt hastalıklarına neden olurlar. Yapılan bir çalışmaya göre, tahrişin tedavisi etmek için uygulanan ilaçlar rahatsız kişilerin %15'inin hastalığının daha da kötüleşmesine neden olmuştur. Ne yazık ki yaralara merhem sürüldükten birkaç gün sonra, cilt daha da kızarmış ve tahriş olmuştur. Bu bölgelerde oluşan bir enfeksiyon bunun nedeni olabilir. Bu gibi durumlarda daha sık aralıklarla merhem uygulamaya yönelik bir eğilim vardır. Fakat böyle bir kırmızılık ve iltihaplanma gelişiyorsa, bu ürünlerin üzerinde belirtilen tavsiyelere özellikle dikkat edilmesi gerekir.
Bu konuda önemli bir soru da, rahatsız kişinin hastalık yaratan şartlardan ne kadar zaman uzak kalması gerektiğidir.
İngiltere'de yapılan bir çalışmaya göre, ortalama işten uzak kalma zamanı, erkekler için 22 gün, kadınlar için de 26 gündür. Bu konuda yapılan ikinci bir çalışmada, rahatsız kişilerin %22' sinin 1 ay için, %29' unun da bir yıl gibi uzun bir zaman için işten uzak kalması gerektiği ortaya çıkmıştır. Yapılan üçüncü bir çalışmada ise, bu tür rahatsızlıkların çoğunlukla 2 - 4 ay içerisinde kaybolduğunu göstermiştir.
CİLT HASTALIKLARININ GELECEKTEKİ DURUMU:
Son olarak önemli bir soru da, kesme sıvılarından dolayı ciddi bir cilt hastalığı geçiren bir kişinin geleceğinin ne olduğudur. Bir çok vakada rastlanmıştır ki, kişi ileride yaşanabilecek böyle bir problemden kaçmak için ya iş değiştirmiştir ya da emekli olmuştur.
Bu alanda çalışan çoğu çalışan, bu tür cilt hastalıklarının zamanla düzeleceğini ve cildin eski sağlığına kavuşacağını düşünür. Fakat 1752 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, hastalığa yakalanmış insanların % 25' inin tamamen sağlığına kavuştuğu, % 50' sinin periyodik aralıklarla rahatsızlık duydukları ve %25' inin ise aylar sonra hala hastalıktan kurtulmadıkları görülmüştür.